Türkiye genelinde pek çok mağazasının iç mekan proje ve uygulamasını yaptığımız Carrefour Gurmelerin en yenisini 2019 başında Florya Flyinn’de tasarladık. Ürün gamındaki çeşitliliğe ve sunulan ürünlerin kalitesine paralel biçimde, özenle seçilmiş malzemelerle yaratıcı ve estetik çözümler ürettiğimiz, alışılanın dışında bir market ortaya çıkardık.
“Market”, yıllar içinde evrilerek, dönüşerek de olsa, hepimizin hayatında yer edinmiş, sıklıkla iyi duygularla özdeşleşen bir mekan. Çocukluğumuzun bakkallarından günümüzün modern marketlerine dek uzanan yolculuğunda market elle seçmeyi, pişirmeyi ve dolayısıyla üretmeyi, yemeyi, içmeyi – kısacası mutluluğu çağrıştıran, iyi hatıraları yüklenen bir mekan. Bu temel duygudan yola çıkarak aydınlık ve sıcak bir iç mekan projelendirdik.
Markete girişte misafirleri karşılayan “Taze” bölümde, manavların rengarenk hissinden ilham aldık. CarrefourSA Gurme marketlerinin sunduğu zengin taze meyve & sebze gamının gösterişli biçimde sergilenebileceği alanlar tasarladık.
Marketin her bölümünü sanki ayrı bir dükkanmışçasına ele aldık, bu sayede tek bir market değil, bir büyük çarşı tasarlıyormuşuzcasına hareket edip, sattığı ürünün ruhunu birebir yansıtan küçük mekanlar yarattık. Balık bölümü bu yaklaşımımızı en iyi yansıtan mekanlardan biri oldu. Balık Pazarı’ndaki dükkanlardan ilhamla tasarladığımız ve kepenklerini açmış bir eski balık tezgahı gibi gözüken bu bölümdeki balık desenleri, tıpkı gravür gibi tek tek elle çizildi.
Unlu mamuller bölümünü projelendirirken, elbette ki aşina olduğumuz fırınları çıkış noktamız olarak belirledik, alıştığımız fırın kavramını modernleştirerek ortaya koyduk. Tavana farklı ağaçlardan yapılmış 480 tane merdane asarak, açılan hamurun geçireceği dönüşümün heyecanını hissettirmek istedik. Eski bir Vespa motoru modifiye edip, ortasına bir küçük teşhir standı ekleyerek sokak duygusunu güçlendirdik. Mekana yerleştirdiğimiz “sokak simidi” arabası ile, yine anılarımızı ve hafızamızı canlandırmaya odaklandık.
Carrefoursa Gurme’nin en iddialı olduğu bölümlerden biri olan içki bölümünü de titizlikle tasarladık. Zemin malzemesinde dönüştürülmüş eski ahşap kullandık. Karadeniz’de yıkılan eski ahşap evlerin cephe malzemelerinde kullanılan ahşapların temizlenmesiyle elde ettiğimiz malzemeyle zemini diğer alanlardan ayrıştırarak, bir mahzen / meyhane dokunuşu kattık. Kullandığımız fıçılar ve paletlerin de etkisiyle, ahşapın sıcaklığını alabildiğine hissettirdik.
Ahşap demişken, hızlı tüketilebilir malzemeler ve plastik ambalajların ağırlıkta olduğu marketlerde alışık olmadığımız ölçüde çok ahşap kullanmanın bu projede bilinçli bir tercih olduğunu belirtmek isteriz. Özellikle tercih ettiğimiz geri dönüştürülmüş malzemeler ile sürdürülebilirliğin önemini ve bilinçli tüketimin gücünü anımsatmak, bir yandan da mekana ruh katmak istedik.
Önünde kavrulan leblebi kokusuyla soğuk kış günlerinde istemsizce içine çekildiğimiz kuruyemişçi dükkanlarını bilirsiniz. Artık yalnızca şehrin eski mahallelerinde, sokak aralarında bulunan bu hikâyesi bol mekanlardan bir küçük duyguyu taşımak istedik CarrefourSA’ya. Kuruyemiş bölümünü tasarlarken o dükkanların çekmeceli saklama dolaplarından yola çıktık, duvarları onlarla donattık. Marketin taze ve özenle seçilmiş ürünlerine yakışacak nitelikte bir alan ortaya çıkardık.
CarrefourSA Gurme’nin içinde, Atölye alanı ve yeşil bitki bölümü gibi yaşayan alanlar da yarattık. 2000 m2’lik bu devasa marketin içinde, her köşe başına bir başka detay ve sürpriz yerleştirmeye çalışarak, alışverişi bir “deneyim”e çevirmeyi hedefledik. Sanki başardık!