Bağdat Caddesi eskiden sadece cadde üstündeki mekanlarıyla bilinirken, son yıllarda caddeyi kesen sokaklarda açılan mekanlar da dikkat çekmeye başladı. Bu sokaklar içinde özellikle Ömer Paşa Sokak, ev sahipliği yaptığı zevk sahibi mekanlarla öne çıkıyor. Maggie’s Bakery de bu sokakta konuşlanmış, proje ve uygulamasını büyük keyifle üstlendiğimiz mekanlardan biri.
Biraz Parisli, biraz New Yorklu, biraz İstanbullu… Maggie’s Bakery’i projelendirirken aklımızda bu 3 kent vardı. Mekanın en iddialı olduğu alan olan hamurişlerinin iyi sergilenmesi, alanın kalbinde yer alması önceliklerimiz arasındaydı. O nedenle içeri adım atar atmaz dikkat çeken bu barı tasarladık. Bronz eskitme kulplu çekmeceleri antika görünümlü yeşil fayanslarla birleştirdik, yine eski görünümlü ve yuvarlak hatlı bir dönüşle bu display alanını tamamladık. Arkadaki mutfak alanı geçişinin üstüne koyduğumuz küçük tente ile nostaljik bir dokunuş katmayı ihmal etmedik.
Maggie’s’in çok sevdiğimiz display alanının en dikkat çeken noktalarından birine bir antika terazi yerleştirerek mekandaki nostaljik hissi güçlendirdik. Zeminde kullandığımız mozaik karolarla geleneksel Amerikan fırınlarına göz kırptık.
Maggie’s’in mobilyalarını seçerken çok sevdiğimiz Thonetleri ve rattan sandalyeleri klasik ayaklı ahşap masalar ve alçak mermer masalarla kombinledik. Mekana özel tasarladığımız, açılı bitişiyle dikkat çeken bir ahşap gazeteliğe de yer verdik.
Mekanın dış cephesinde bolca ahşapa yer vererek bir fırının vermesi gereken sıcaklık hissini kuvvetlendirdik. Kahve servis edilen alanı dışarıya doğru çıkartıp bar sandalyeleri ekleyerek dileyenlerin hızlıca bir espresso içip soluklanabilecekleri bir alan yarattık. Dış cephe uygulamasında Türkiye’de kullanılmayan bir tente teknolojisini hayata geçirdik. Oldukça büyük tenteleri yekpare olarak kullanmaya imkan sağlayan ve nostaljik görünümlü mekanizmasıyla mekana çok yakışacağını düşündüğümüz bu tente, klasik tentelere göre çok daha az eğim sunduğu için dış mekanı boğmadan ferah bir oturum yaratmamızı sağladı.
Siyah ve beyaz ağırlıklı olarak tasarladığımız dış cepheyi bolca yeşil bitkiyle süsledik. Galvaniz kovalardan hazırladığımız çiçeklikleri dış cephede kullandık. Kadıköy’ün bu canlı sokağını izleyerek çalışmak isteyenler için sokağı gören bir oturum alanı da tasarladık. Eskitme görünümlü aydınlatmalarla tamamladığımız dış alanda da en az içerideki kadar kişilikli ve keyifli bir alan yaratmış olduk!
