Kahve kokusunun peşinde Güneşli’ye uzanıyor, Gallo Rosso’dan içeri girip kendimizi bir anda bir İtalyan kahvecisinde hissediyoruz. İtalyan “kırmızı horoz” anlamına gelen ve tıpkı horoz gibi sabahlarla özdeşleşmiş kahve konusundaki uzmanlığıyla öne çıkan Gallo Rosso’nun cafe, roastery ve eğitim sınıfı alanlarından oluşan ve proje tasarımı No:3 Design tarafından gerçekleştirilen mekana bakıyoruz.
Gallo Rosso’yu tasarlarken mekanın isminden ilhamla içeri girenleri kırmızılar karşılasın istedik. Vaktiyle Fransa metrolarında kullanıldığı için “French metro tile” olarak bilinen tuğla görünümlü fayansların ateş rengi olanını seçtik ve servis alanının arkasının tamamına uyguladık. Markanın ismine vücut buldurmak üzere alanın karşısına dev bir kırmızı horoz heykeli konumlandırdık ve mekanın tüm fonksiyonlarını sergileyecek şekilde kahve kavurma alanını ve eğitim sınıfını cafeden ayırmak üzere cam duvarlar kullandık. Böylelikle Gallo Rosso’nun, ziyaretçilerine bütünlüklü bir kahve deneyimi sunmasını sağladık.
Gallo Rosso’nun, kiremit rengi tuğlaların olanca iddialarıyla kendilerini ortaya koyduğu servis alanına yakından bakalım. Servis bankosunun ön alanında da yer verdiğimiz kırmızılarla, siyah borulardan tasarladığımız aydınlatmaları bir araya getirerek bir kontrast yarattık. Hem aydınlatmada hem de menülerin asıldığı panolarda kullandığımız borular mekana yarı endüstriyel bir dokunuş katarak Gallo Rosso’nun üretici tarafını da vurgulamış oldu.
Uygulamasını üstlendiğimiz mekanlarda yapısal unsurlar kadar detayların da özgün olmasına önem veriyor, mobilyaları da hazır almak yerine kendimiz çizip üretmeye özen gösteriyoruz: Gallo Rosso’da da böyle yaptık. Markanın sahibinin antikalara olan merakından da ilhamla nostaljik Thonet sandalyeleri, masif ahşap ve metal borulardan yaptığımız taburelerle destekledik. Kahve ve kahveye dair ekipmanların satıldığı minik market alanında yine endüstriyel hissi kuvvetlendiren metaller kullanarak bu alanın hem mekanın doğal bir parçası olmasını, hem de dikkat çekmesini amaçladık.
Cafe bölümü dışında bir kahve kavurma alanı ve eğitim / tadım kısmına da sahip olan mekanda bu bölümleri oturulan alandan görünecek şekilde kurguladık. Eğitim sınıfı kısmında bolca masif ahşap ve antika kahve ekipmanları kullanarak sıcak bir hava yaratırken, roastery alanında duvarlarda brüt beton, zeminde beton görünümlü seramik porselen fayansalar ve parlak krom borularla üretimhane vurgusunu kuvvetlendirirken, kahve çuvallarını çerçevelerin içine yerleştirmeyi ve bu alana da dekoratif bir dokunuş katmayı ihmal etmedik.
Gallo Rosso’nun dış cephesine ise bir vintage İtalyan kahvesi havası yaratmayı hedefledik. Beyaz demir doğrama cepheye eşlik eden kırmızı çıtalar, ziyaretçilere içeride kendilerini bekleyen “rosso” atmosferi haber verirken, nostaljik görünümlü tabela da bu vintage havayı desteklemek üzere ön terasta yerini aldı. Kahve konusunu çok ciddiye alan, kavurmadan servise her aşamayı özenle yürüten bu özel mekanın tasarımını yapmış olmaktan ötürü çok mutluyuz.