Burgerlab’in Mecidiyeköy Torun Center’daki şubesini tasarlarken, markanın genç & dinamik kurumsal kimliğine uygun biçimde ortaya koyduğumuz tasarım yaklaşımımızla, Burger Lab’i doğru anlatan bir mekan sunmayı hedefledik.
Cafe & restoran tasarlarken, özellikle iç alan küçükse, kuver sayısını azaltmadan dekoratif dokunuşlar yapmak için yaratıcı çözümler üretmek gerekir. Bunun için biz de tavanlara yöneldik. Burger Lab’in kimliğini en iyi yansıtan şehirlerden biri olan Amsterdam’ı ilham noktamız olarak belirledik ve bu şehrin alamet-i farikası olan bisikletleri tavanda konumlandırarak şaşırtıcı ve bir o kadar da eğlenceli bir etki yarattık.
Servis barını tasarlarken, ateşte pişen etlerden yola çıkarak bir tasarım ortaya koyduk. Izgara hissi veren bir ışıklandırma ile, sanki barın altında korlaşmış kömürler varmışçasına bir görüntü elde ettik, bu sayede ışıklandırmayı bir adım öteye taşıyarak menüden de ipuçları sunmuş olduk. Aynı dokunuşu tabelada da uyguladık.
Mekanın açık ve yarı açık alanlarının her birini ayrı ayrı yorumladık. Arkadaki kapalı alanda AVM’den tamamen bağımsız bir his vermek üzere, burgerin bir sokak lezzeti olmasından yola çıkarak Omeria’nın graffitilerine yer verdik, farklı renkte sandalyeler kullanarak dinamik ve genç mekan hissini vurguladık.
Eski ahşap kaplamaları mekanın pek çok farklı noktasında kullandık. Bu sayede burger ile özdeşleşen endüstriyel tasarım dokunuşlarını katarken, bir yandan ahşabın sıcaklığı ile mekanı AVM hissinden uzaklaştırdık.
Yapboz biçiminde tasarladığımız masalarla, hem Burger Lab’in eğlenceli yönünü vurguladık, hem de gerektiğinde birleştirilip, gerektiğinde ayrılabilen masalarla pratik bir çözüm üretmiş olduk. Masaların birleşim noktalarını soslar için kullandık.